Riva Kalesi

Türkiyemizin gezmeye görmeye değer yerlerinden Riva Kalesi, İstanbul iline bağlı Beykoz ilçesinde bulunmaktadır.Riva Kalesi, İstanbul ili Beykoz ilcesinde görmeye değer bir yer. Riva Kalesi nasıl gidilir, Riva Kalesi nerede, Riva Kalesi hakkında bilgi

Eklenme Tarihi: 10.11.2013 00:00:00 Okunma Sayısı: 4974 Aldığı Oy: 6
Riva Kalesi

Karadeniz’in Anadolu sahilinde, Riva Deresi’nin Karadeniz’e döküldüğü noktada yer almaktadır. Yunan mitolojisinde altın postu arayan Argo gemicilerinin lideri İason’un burada demir çapayı aldığı ve bu nedenle Bizans İmparatorluğu Dönemi’nde bölgeye Ancyranum denildiğini ve burada bir kilise kurulduğu bilinmektedir.Kalesi’nin Yapısal Tarihçesi Riva Kalesi Karadeniz’in Anadolu sahilinde, Riva(Rhebas ya da Irve) Deresi’nin Karadeniz’e döküldüğü noktada yer almaktadır. Boğazın Karadeniz tarafından girişi, kuzeye doğru çıkıldığında, Anadolufeneri’ nden sonra yukarıya doğru kıvrılmakta ve ardı ardına sıralı burunlar, koylar ve adacıklar ile oldukça hareketli bir kıyı şeridi olarak uzanmaktadır. Karadeniz Boğazı’ koridorunun bir miktar dışında kalan bu bölgede sınırı Elmas Burnu teşkil eder. Elmas Burnu’nun batısında Ömerli’ den gelen Riva deresi denize akmaktadır. Elmas Burnu’nun kuzey rüzgârlarına karşı koruduğu Riva Deresi ağzında ise Riva Kalesi yer almaktadır. Karadeniz’in Riva Kalesi’ne yakın yerlerindeki kıyı yerleşimleri gibi Riva yerleşiminin büyük olasılıkla Bizans döneminden önceye dayandığı düşünülmektedir. Boğaziçi’nin İlkçağ’daki topografyası hakkında önemli bilgiler veren Byzantion’lu Dionysios’un “Anaplous Bosporou” adlı kayıp kitabında “Rhebas” olarak bahsettiği derenin Karadeniz’in ağzı yanında aktığında ve dünyada ondan daha güzel bir akarsuyun olmadığından bahseder. Petrus Gyllius 1544-1548 ve 1550-1551 yılları arasında İstanbul’da bulunmuş, Dionysios’un risalesini karıştırarak Boğaziçi hakkında bir monografya kaleme almış ve kitap 1561’de basılmıştır. Gyllius, ziyareti esnasında buradaki yunan köylülerinin yerleşimi “Rhebas” adıyla andıklarını, derenin ağzının küçük gemilerin demirlemesine uygun olduğunu aktarır.1701 yılında İstanbul’a gelen Doğa Bilimci, Fransız asıllı Joseph Piton de Tournefort “A voyage into the Levant” adlı eserinde pek çok seyyah ve araştırmacı gibi Riva Kalesi’nden bahsetmemektedir. (13) 19.yy.da İstanbul’a gelen ve Avusturya Lisesi Müdürü iken Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü görevine getirilen Dr. Philipp Anton Dethier 1872-1873 yıllarında kaleme aldığı “Boğaziçi ve İstanbul” adlı kitabında “Riva biraz ihmal edilmiş bir kale olup, Avrupa yakasındaki Kila gibi Asya’nın içlerinden Boğaz’a yapılacak bir saldırıyı püskürtmek amacıyla inşa edilmiş olmalıdır. Riva, Rhebas Deresi’nin suladığı olağanüstü güzellikteki bir vadinin sonundadır.Hemen kıyıda Kolone ya da Kromion(=Soğan) vardır: Doğal bazalt altıgen sütunları denize doğru yükselir ve insan elinden çıkmış bir sarayın kalıntılarını andırır.Bazı yerlerde yıkık bir kapının görüldüğüne inanılır.” diye bahsetmektedir. (6) Günümüzde getirdiği alüvyonlar ile Karadeniz’e kavuştuğu nokta dolmuş olan Riva Deresi geçmişte Karadeniz’den gelen gemilerin girmesine olanak sağlayan derinlikte olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle deniz yoluyla başlayabilecek saldırıların karadan ilerlemesini önlemek için bu kritik kavşak noktada bir tahkimat konuşlandırılmış olma ihtimalini güçlendirmektedir. Riva kalesi, Yoros Kalesi’ni Karadeniz’in doğusundan ve karadan gelecek akınlara karşı koruyan bir ön karakol işlevini görmektedir. (1) Karadağ, Reyhan Evrim (5) Petrus, Gyllius (6) Deithier, Philipp Anton (13) Tournefort, Joseph Pitton S. Eyice “Bizans Devrinde Boğaziçi” adlı eserinde günümüzde mevcut olan Riva Kalesi’ nin bazı kaynaklarda Ceneviz yapısı olarak dönemlendirilmesine rağmen yapının mimari özelliklerinin 18.ve 19.yy. özellikleri gösterdiğini belirtmektedir. Yapının kesme taş konstrüksiyon duvarları, yuvarlak kemerleri, geniş mahzenleri ve mazgalları ile Bizans yapısı olmadığı tespitinde bulunmaktadır.S. Eyice, adı geçen eserinde İstanbul hakkındaki kitaplarda Riva Kalesi’ nin isminin geçmediğini, son yıllarda basılan turistik bir rehberde buradan ve kaleden kısaca bahsedildiğini ve yapının ısrarla bir Ceneviz eseri olduğunun aktarıldığını ama yerinde yapılan incelemelerde yapının bir Ceneviz eseri olmadığını belirtmektedir. S.Eyice, Yoros ve doğusundaki Şile Kaleleri H.793(1391) de Yıldırım I.Bayezit tarafından feth olduğu zaman bu iki kalenin ortasında bulunan Riva Kalesi’nin (14.yy.ın sonunda) Türklerin elinde olması gerektiğini aktarmaktadır. Riva Kalesi Batı Cephesi S.Eyice, “Bizans Devrinde Boğaziçi” adlı eserinde, Riva Kalesi ile ilgili diğer bir bilginin Fransız Mareşali Jean Le Moingre, sire Boucicaut (1364-1421)’ nun hatıralarından bahsetmektedir: İmparator Manuel’e yardım etmek için 1500 kişilik bir kuvvetle Bizans’a gelen Mareşal Boucicaut,1399’da önce İzmit körfezi etrafındaki bazı Türk kasabalarına akınlar yapmış, alabildiği kalelerin halkını kılıçtan geçirdikten sonra Bizans’a Karadeniz girişinde Anadolu yakasında bulunan Riva Kalesi’ni kuşatmaya gitmiştir. Bir tarafı deniz, bir tarafı Türklerin elindeki topraklardan akan bir dereyle çevrili olan bu yere ancak öbür tarafından, karadan ulaşılabiliyordu. Gemilerinden çıkan Fransızlar ile müttefiklerine karşı Türkler, kalede pek az muhafız bırakarak, geriye araziye çekilmişlerdir. Fransızlar ile müttefikleri Bizanslılar ovaya yayılarak dışarıdaki büyük Türk kuvvetinin hücumunu önlerken, Mareşal Boucicaut kaleye taarruz etmiş, muhafızların duman ile onları durdurmak için ıslak çalı yakmalarına rağmen kaleye yaklaşmıştır. İki gemi sereninden gerekli uzunlukta merdiven yaptıran Fransız komutan, on- oniki kadar adamını kale bedenlerine tırmandırmış, bir kısmı da kazdıkları lağımla içeri girmişler ve böylece Riva Kalesi düşmüştür. Boucicaut kaledeki Türkleri kılıçtan geçirmiş, gerideki Türk kuvveti ise hiçbir müdahalede bulunmadan gece geri çekilmiştir. Akşam Fransız ve Bizans kuvvetleri gemilerine binerek Boğaz’a girmişler, geceyi Girol koyunda geçirdikten ve oradaki köyü yaktıktan sonra Bizans’a çekilmişlerdir. Bu Girol’un Yoros Kalesi olduğu tahmin edilebilir. (2) Bu kayıtla 14.yy.da Yıldırım Beyazıt döneminde Riva ve Yoros Kaleleri’ nin Türkler’ in idaresinde olduğu ve Boğazlara geçişin de artık Türkler’ in kontrolü altında tutulduğu anlaşılmaktadır. Karadeniz Boğazı’ nda günümüzde mevcut olan tahkimat yapılarının tarihçesi için en önemli kaynak Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan kayıtlardır. Arşiv kayıtlarında mimar isimleri, maaşları, kalenin mühimmatı, onarım tarih ve harcamaları gibi bilgiler yer almaktadır. Kale arşiv kayıtlarında “Revan Kalesi” adı ile anılmaktadır. İlk kayıt 1778-1779H.1192 tarihinde geçmekte Karadeniz Boğazı dışında Riva (İrve) de yeniden yapılan Revan Kalesi’nin müstahfız neferatının mevacibleri (Kale mürettebatının gereksinimleri) için yapılan harcama belirtilmektedir. 1778-1779H.1192 tarihinden1890-1891H1306 tarihine kadar kale ilgili bütün kayıtlar tutulmuş ve bu zaman aralığında birkaç kez keşifler çıkarılarak onarımlar yaptırılmıştır. Bu kayıtlarda Riva Kalesi ile birlikte Büyükliman, Garipçe, Anadolu ve Rumelifenerleri, Poyrazlimanı, Kilyos Kale’lerinin yeni yapımları ile aynı süreç içinde “Riva Kalesi” nin eski temellerinin üzerine 18.yy sonlarında yeniden yapıldığı ve 19.yy. sonuna kadar birden fazla onarım geçirdiği sonucuna varmaktayız. 1890-1891H.1306 yılında yapı ile ilgili son kayıt tutulmuş 1569 dosya no. ve 118 gömlek no.lu bu son bilgide :”Beykoz kazasına bağlı Revacık, Anadolufeneri ve Poyrazlimanı Kaleleri’nin fakirliği nedeni ile sahip oldukları bağ ve bostanlarının öşür vergisinden istisna edildiği” bildirilmektedir. Yapım tarihleri geç 18.yy.a tarihlenen Büyükliman, Garipçe, Rumelifeneri, Bağdadcık (Kilyos), Poyrazlimanı, Anadolufeneri ve Riva Kaleleri Rumelifeneri’nde bulunan kumandanlığa bağlı olup, dizdar adı verilen zabitlerin komutasında bulunmaktaydı. Kalelerde görevli askerler “Boğaz Kaleleri Yamakları” olarak adlandırılmakta idi ve kumandanları Boğaz Nazırı Ağa ile beraber Yeniçeri Ocağı’na bağlıydılar.


Resim Galerisi



Sayfa adresi: http://www.turkiyedegez.com/4006-riva_kalesi-hakkinda-bilgi.html

Kaptan Otel Şehit Levent Birben Cad. No:3 Riva/Beykoz- İstanbul Tel:+90 (216) 319 11 33-34 Cep:+90 (532) 664 19 03 E-posta:info@kaptanotel.com

Kaptan Otel Şehit Levent Birben Cad. No:3 Riva/Beykoz- İstanbul Tel:+90 (216) 319 11 33-34 Cep:+90 (532) 664 19 03 E-posta:info@kaptanotel.com

Gönderen:mehmet akif delipoyraz      Tarih:06.01.2014
Burada yazan bilgilere nereden ulaştınız?
Yorum Yaz...
Ad*
Email
Yorum*

Riva Kalesi, İstanbul ili, Beykoz ilçesi, Riva Kalesi neresi, Riva Kalesi nasıl gidilir, Riva Kalesi nerede, Riva Kalesi hakkında, İstanbul, Beykoz, Gezi Sitesi, Gezi, Tatil, Tatil Sitesi, Tatil Yerleri, Gezi Yerleri


Siteye yeni eklenen yerler hakkında bilgilenmek için elektronik posta adresinizi kayıt ediniz...