Gelibolu kalesinin kökeni antik kentin kuruluşuna dek inmektedir. Ne var ki kesin olarak yapıldığı tarih bilinmiyor. Bu kuruluş Trac’lar tarafından ya da kolonizasyon hareketleri sırasında olabilir. Ancak kent 5. yüzyılda Hun’ların saldırısına uğrayıp yıkılıp, yakıldı ve yağma edildi. Bu nedenle tamamen harap duruma gelen kale, Bizans İmparatoru Justinianos (527-565) tarafından onarıldı. Daha sonra İmparator Pkilippicus Bardanes (MS 711-713) tarafından o sıralarda, İstanbul’u ele geçirmek amacıyla gelişmekte olan müslüman arap akımlarından kenti korumak amacıyla yeniden elden geçirildi ve dış kale duvarları inşa edildi. Nitekim, kale araplarca birkaç kez kuşatıldı ise de ele geçirilemedi. Gelibolu kalesini ve kentini Evliya Çelebi söyle tanımlar: “Gelibolu kalesi Hicri 758 yılında Şehzade Gazi Süleyman Paşa tarafından fethedilmiştir. Gelibolu adı Muhammediye yazarı Yazıcızade Mehmet Efendi’ye göre “Güllübol” dan türemiştir. Gelibolu Bursa’dan sonra Rumeli’nde Osmanlıların en önemli taht merkezlerinden biri olmuştur. Süleyman Paşa’nın ölümünden sonra Gazi Murat Hüdaverdiğar Gelibolu’da (Murad bey hasarehu darabefi Gelibolu) diye sikke kestirmiştir.” (Gelibolu adına para bastırmıştır.) Evliya Çelebi bu paradan kırk elli akçenin annesinde bulunduğunu ve sakladığını kaydeder. Ve devamla “ Bu şehir Kaptan Paşalık Merkezi olmuştur. Halen kaptan paşaların tahtıdır. Burada bir çok saraylar ve bir de kadırga tersanesi vardır. Kanuni Sultan Süleyman’ın zamanında buranın yıllık tahsisatı 885.000 akçedir. Eyaletinde onbin sancak vardır. Kalesinin 70 kulesi, 200 mangalı vardır. Çevresinde kesme kayadan dik hendeği bulunmaktadır. Eskiden çevresine ve içine deniz dolarmış. Batı tarafında bir büyük demir kapı vardır. Bu hisar içinde 300 kadar kiremitli ev, ayrıca kethüdası, cebecibaşı ve topcubaşılarına ait konakları vardır. Çarşısı kalenin dışındadır. Kale içinde camileri bulunmaktadır. Kadırgaldrın su gereksemelerini sağlamak için su sarnıçları ve baruthaneleri vardır. Gelibolu kalesi, Birinci Dünya Savaşı sırasında Yunan işgalinde iken harap edilmiştir.Ayrıca bu savaşta Saros’tan atılan aşırtma top mermileri ile de yıkılarak bugünkü duruma gelmiştir. Sadece kıyıda bu kaleye ait bir gözetleme kulesi olan ve bitişiğindeki (iç liman) su havuzu kalmıştır.Burcun ve havuzun devamı olan kale duvarları geriye doğru ilerleyerek hükumet konağını çevreleyerek tekrar kıyıya inmektedir. Halen kıyıda bulunan bu kale burcu ve havuzu Gelibolu’nun en önemli kalıntısıdır. Birinci sınıf tarihi eserlerdendir. Osmanlı zamanında 1391 yılında Gelibolu Kaptan paşası Saruca Paşa tarafından tamamıyla onarılmıştır. Burç üç katlı olarak yapılmış olup bugün sadece iki katı kalmıştır. Katlar arasında düzgün bir döner merdiven vardır. Alt katta halen içi toprak dolu büyük bir sarnıç vardır. Giriş kapısı, havuz yani iç liman tarafındadır. Ayrıca bu yıl yapılan onarım sırasında izinsiz yapılan bir kazıda, arka tarfında bulunan ve havuza açılan ikinci kapısı temizlenirken zeminde kale burcun duvarına yapılmış tarihi bir çeşme bulunmuştur. Bu çeşme eskiden gemici ve kayıkların denizden burcun yanındaki kapıya yanaşarak su almaları için yapılmıştır. Kale burcu bugün pek çok Gelibolu’larca zindan olarak bilinmekte ve soranlara Namık Kemal’in zindanı olarak belirtilmektedir. Bu düşünce yanlıştır. Vatan şairimiz Namık Kemal Gelibolu’da bir süre mutasarrıflık yapmıştır. (Kaymakam, vali arası yönetici.) Yattığı zindan Magosa’dadır.
Sayfa adresi: http://www.turkiyedegez.com/2827-gelibolu_kalesi-hakkinda-bilgi.html
Gelibolu Apart Otel (0286) 566 5670
gelibolu restaurant (0286) 566 1227
Herhangi bir yorum yazılmamış. İlk yorum yazan siz olun... |
Gelibolu Kalesi, Çanakkale ili, Gelibolu ilçesi, Gelibolu Kalesi neresi, Gelibolu Kalesi nasıl gidilir, Gelibolu Kalesi nerede, Gelibolu Kalesi hakkında, Çanakkale, Gelibolu, Gezi Sitesi, Gezi, Tatil, Tatil Sitesi, Tatil Yerleri, Gezi Yerleri