Kiğının Tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Sırasıyla Hititler, Urartular ve Persler bölgede yerleşmişlerdir. Bölge daha sonra Mekadonya, Roma, Sasani ve Bizanslıların egemenlikleri altına girmiştir. Halit Bin Velit tarafından ilk defa İslam topraklarına kazandırılan Kiğı 1071 tarihinden sonra Selçuklu Türklerinin eline geçmiştir.
İlçenin adını Bizanslılar zamanında bölge komutanının Kiğan ismindeki kızından veya Kiğa ismindeki Komutandan aldığı söylenmektedir. Erzincan tarihinde Kiğı, dağlar memleketi anlamına geldiği ifade edilmektedir.Hayat ansiklopedisinin altıncı cildinde ise Kiğı kelimesini Kayağa’ dan aramak icap ettiği ve Key’ in Prens manasına geldiği ve Kiğı’nın da bir Türk prensi namına izafe edildiği elirtilmektedir.
Geçmişte Erzurum-Harput (Elazığ) kervan yolu üzerinde bulunduğundan oldukça gelişme göstermiş ve belgelere göre yüzlerce yıl Sancak lık statüsü içerisinde çeşitli yerlere bağlı olarak varlığını sürdürmüştür.İlçe 1071 tarihinden sonra Selçuklular, Akkoyunlular ve Sefevi hakimiyeti altında kalmış, 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Çaldıran zaferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmış, değerli hizmetlerinden dolayı Bıyıklı Mehmet Paşa ya mükafat olarak verilmiştir. 1663 yılından itibaren Diyarbakır’a bağlı bir sancak iken 1926 da ilçe statüsünde Erzincan’a, Bingöl’ün il olmasıyla da 1936 da Bingöl’e bağlanarak günümüze kadar gelmiştir.
Birinci dünya savaşı yıllarındaki Rus işgali 20 kasım 1916’da Ordu-Halk birliğiyle sona erdirilmiş, halkın daha sonraları gösterdiği olumlu davranışları Büyük Önder Atatürk’ün takdirlerine mazhar olmuştur. 20 Kasım günü İlçenin kurtuluş bayramı olarak her yıl kutlanmaktadır.
Doğuda Bingöl,batıda Tunceli, kuzeyde Erzurum ve Erzincan, güneyde Elazığ ve Diyarbakır illeri vardır. Bingöl, Tunceli ve Erzurum a 150,Elazığ a 200,Diyarbakır a 250 km mesafede çanak bir çanak şeklindedir. Kiğı nın adı konusunda bir çok rivayet vardır. Bunların gerçeğe yakın olanlarım şöyle sıralayabiliriz: Kiğı nın Türkçe Sözlükte anlamı yoktur. Erzincan tarihinde Kiğı nın "Dağlar Memleketi" anlamına geldiği ifade edilmektedir. Kiğı,Romalılar zamanında Roma hanedanı Kiga nın oğlu Talon un hakimiyeti altında kalmıştır. Talon un oturduğu bu kaleye Kiga ismini koyduğu, Kiga nın Kiğı ya dönüştüğü de söylenenler arasındadır.Hayat Ansiklopedisinin 6. cildinde ise. Kiğı kelimesinin Key-Ağa da aramak icap ettiği ve Key in "Prens" manasına geldiği ve KİĞI nın da bir Türk prensi namına izafe edildiği belirtilmektedir.
İlçede başlıca tarihsel yapılar,Bizans yapışı olduğu sanılan yıkıntı durumundaki Kiğı Kalesi ile 1401-1402 yıllarında Akkoyunlu Fahrettin Kutluk Bey in oğlu Pir Ali Bey tarafından yaptırılan Kiğı Camiidir. Kiğı Kalesi nin Bizans dönemi yapısı olduğu sanılmaktadır. Sarp ve oldukça yüksek bir tepedir. Buraya çıkmak oldukça zordur, içinde mucit duvarı olduğu sanılan bir taş vardır. Diğer bölümleri tümüyle yıkılmıştır. Ebu Ubeyde nin İslam ordularına başkumandanlık yaptığı dönemde Kiğı Kalesi, Rumların elindeymiş. Roma komutanlarından Kiğa nın oğlu Talon buraya hakimmiş. Kale çok sağlam olup,içindeki asker sayışı çökmüş. Halit Bin Velit, Diyarbakır.Maden ve Palu Kalelerini zapt ettikten sonra, Kiğı Kalesi ni de Müslüman olan rahibin verdiği bilgiden de yararlanarak kurduğu bir planla.Talon u sinirlendirmiş ve sinirlenen Talon,1200 atlı askeriyle kaleden çıkmış,300 kişilik İslam askeriyle Temuran (Bağlarpınarı) civarında iki ordu arasında savaş başlamıştır. Bu sırada Talon öldürülmüş,askerleri bozguna uğratılmıştır. Talon un karısı Marcanos Margrit.Halit Bin Velit i kaleye davet etmiş,sonra da Müslüman olmuştur. Bu savaşta İslam orduları komutanlarından Seyit Kasım,şehit olmuştur. Kabri, Kiğı ya yarım saat mesafededir. Bu dağ bundan dolayı Seyit Kasım Dağı olarak anılmaktadır.
Kalenin alınmasından sonra halk.şimdiki KİĞI merkezine gelerek yerleşmiştir." KİĞI, kurulduğu zaman 17 nahiye,221 köyden ibaretmiş. KİĞI merkezi 7900 hanelik iken,nüfusu 49.000 imiş.. 1 hükümet binası,18 cami ve mescit, 1 rüştiye mektebi, 9 sübyan mektebi,2 medrese, ,263 dükkan, mağaza ve meyhane, 250 değirmen, 1 puruthane,1 mum hane,2 kireç hane, 3 fırını varmış. Gelişmiş bir yerleşim yeri olduğu için Erzurum ve Elazığ arasında işlek bir ticaret merkezi imiş." 221 köyden hicri 1314 te Tercan a 12,1295 te Varto ya 18,1926 da Sancak a 21,1934 te Karlıova ya 26, 1936 da Elazığ Karakoçan a 33 köy verilmiş, sonuçta 111 köyü kalmıştır. KİĞI nın bucakları iken 1987 de Adaklı ve Yayladere, 1989 da da Yedisu ilçe olmuş 40 köy Adaklı ya, 26 köy Yayladere ye, 17 köy de Yedisu ya verilmiş, KİĞI ya 28 köy kalmıştır.
16. Yüzyılda KİĞI daki demir yataklarının işletildiği konuşu da bilinenler arasındadır. 1663 yılından itibaren Diyarbakır a bağlı bir sancak iken, 19. Yüzyıl sonlarında Tanzimat Fermanı ile Erzurum a bağlı bir kaza merkezi olan KİĞI, 1916 yılında bir süre Rus işgalinde kaldı. Buna istinaden her yıl KİĞI da 20 Kasım, "Düşman İşgalinden Kurtuluş Günü" olarak kutlanır. Cumhuriyetle beraber bir süre Erzincan a daha sonra 1936 yılında Bingöl e bağlanan Kiğı Belediyesi,1926 yılında kurulmuştur. Kiğı,tarih boyunca aşağıda adı geçen çeşitli medeniyetlere sahne olmuştur.
Kığının doğudaki en eski yerleşim yerlerinden olduğu ve Tarihinin Çok eskilere gittiği bilinmektedir.
Hititler, Urartular ve Perslerin Kığıdaki izleri günümüze kadar gelmiştir. Kığı Daha sonra, Doğu Roma (Bizans) Egemenliğine girince Romalılar Bölgeye hakim olmak isteyen Bölgedeki diğer Güçlerle mücadele ettiler. Pers lerden sonra bölgeya Büyük İslam Komutanı Halid Bin Velid Hakim oldu. Bölge sürekli El değiştirdi.
Bizanslıların bölgedeki Hakimiyeti Uzun sureli ve istikrarlı değildi, Bizanslıların 1057 Yılında Bölgedeki asli unsur Ermenilerle savaşması sonucu Ermeniler Bizanslar Tarafından Büyük bir Katliama Uğradılar. Bu Dönemden sonra Bölgeye Türk Akınları da başlamıştı 1071 tarihinden sonra Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan
la Bizanslı Rumen Diojen Arasındaki Malazgirt Savaşıyla Bölge Türklerinin eline geçmiştir.
İlçenin adını Bizanslılar zamanında bölge komutanının Kiğan ismindeki kızından veya Kiğa ismindeki Komutandan aldığı söylenmektedir. Eski Erzincan Vlisi Ali Kemalinin Erzincan tarihi Adlı Eserinde Kiğı, dağlar memleketi anlamına geldiği ifade edilmektedir.
Müslümanlarca Diyarı Rum Olarak Adlandırılan Kiğı Doğudan Anadolu’ya Giriş bölgesiydi. Doğudan Gelenler Dara Hini Genç Köprüsünü Geçtikten sonra kuzeye Yönelerek Erzincan boğazlarından geçtikten sonra Sivas Üzerinden Anadolu’ya Girerlerdi. Kiğı, Erzurum’a 4 Fersah Mesafedeki kervan yolu üzerinde bulunduğundan Eskiden oldukça gelişmiş bir yer idi Bu özelliğiyle Sancaklık statüsünde Çeşitli merkezlere bağlanmıştır.
Kiğı 1071 tarihinden sonra Selçuklular, Mengücekoğulları, Saltuklular, Tekrar Konya Merkezli Anadolu Selçukluları, İlhanlılar, Eratnalılar, Akkoyunlulardan Uzun Hasan ve Kısa bir dönem de Şahismailin hakimiyeti altında kalmıştır.
1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Çaldıran zaferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmış, değerli hizmetlerinden dolayı Bıyıklı Mehmet Paşa ya mükafat olarak verilmiştir. 1663 yılından itibaren Diyarbakır’a bağlı bir sancak iken Osmanlılar Tarafından İlçeye getirilen Yazıcı Oğullarıyla Kiğı yönetilmiş. Doğu İlleri ve Varto tarihi yazarı Mehmet Şerif Fırat Bingöl Karakoçan ve Nazmiye deki Hormek Aşiretinin Reislerinin KİĞI Bölgesinden Yazıcıoğullarının Osmanlılardan aldıkları destekle ve Bölge halkının desteğiyle Hormekliler bölgeden Ayrılarak Karakoçan Bingöl muş Ve Erzurum’a yerleşmek zorunda kaldılar.
1926 da Cumhuriyetin Kurulmasıyla ilçe statüsünde Erzincan’a, Bingöl’ün il olmasıyla da 1936 da Bingöl’e bağlanarak günümüze kadar gelmiştir.
Sayfa adresi: http://www.turkiyedegez.com/5850-kigi_kalesi-hakkinda-bilgi.html
Büyük Bingöl Oteli
Yenişehir Mah. PTT kavşağı No: 1/B Merkez / Bingöl
Tel: (426) 213 68 68 - 213 45 45
Bahçemis Restaurant & Cafe
İnönü Mah. Kültür Cad. No: 46/A
Herhangi bir yorum yazılmamış. İlk yorum yazan siz olun... |
Kığı Kalesi, Bingöl ili, Kığı ilçesi, Kığı Kalesi neresi, Kığı Kalesi nasıl gidilir, Kığı Kalesi nerede, Kığı Kalesi hakkında, Bingöl, Kığı, Gezi Sitesi, Gezi, Tatil, Tatil Sitesi, Tatil Yerleri, Gezi Yerleri