Datça Yarımadasında bilinen ilk yerli halk Karyalılar dır ve burada en parlak dönem Dorlar döneminde yaşanır. Dorlar MÖ 1000 yıllarında Trakya üzerinden güneye inerek Yunanistan üzerinden bölgeye gelirler ve bugünkü Datça ilçe merkezinin 1.5 km kuzeydoğusundaki Burgaz mevkiinde Dor uygarlığının merkezi olan Knidos’u kurarlar. Daha sonra Lidya egemenliğine giren Knidos, MÖ 546’da Lidya Devleti nin Persler’in eline geçmesinin ardından da Pers egemenliğine girmiştir. Şehrin taşınması ve Altın Çağı Knidos, ticari nedenlerle MÖ 4. yüzyılda yarımadanın uç noktasına, bugünkü görkemli kalıntıların olduğu yere taşınmıştır. Strabon, Knidos un kıyı boyu ile önündeki adada kurulduğunu belirtir. Ada ile kara arasındaki deniz doldurularak, iki ayrı liman elde edilmiştir. Kuzeydeki küçük limana "Kuzey Liman" denilmiş ve askeri amaçla kullanılmıştır. Güneydeki liman ise ticaret amaçlı kullanılmıştır. Halen, liman ağzındaki mendirek ile Kuzey Liman daki kulenin kalıntıları görülmektedir. Dorlar ve Romalılar yeni Knidos’a çok sayıda tapınak yapmışlardır. Şehir Afrodit heykeli ile ünlenmiş, geç Roma ve erken Bizans döneminde tapınaklar yerlerini kiliselere bırakmış ve şehir nüfusu 70.000’lere ulaşmıştır. Knidos çok önemli bir ticaret merkezi olduğu kadar bir kültür ve sanat merkeziydi. Dönemin en ünlü heykeltraşları arasında yeralan Praxiteles in yaptığı Knidos Aphrodite Tapınağı nda bulunan Knidos Afroditi çok önemli bir sanat yapıtıdır. İon kentlerinin de katılımıyla düzenlenen dini festivallerde sanatçılar hep Aphrodite i ön planda tutmuşlardır. Gezegenlerin hep aynı yörüngede hareket eden yuvarlak cisimler olduğunu bulan ünlü astronom, matematikçi ve filozof Eudoxus, en iyi yontulmuş Çıplak Afrodit Heykeli’ni yapan heykeltıraş Praxiteles, Skopas, Bryaxis ve dünyanın yedi harikasından biri olan Mısır’daki İskenderiye Feneri’nin mimarı Sastratos, Knidos da yaşamışlardır. Afrodit heykelinin kaidesi, 8000 kişilik tiyatro, güneş saati ve Demeter Mabedi gibi bası eserler, Knidos antik kentinin önemli kalıntılarındandır. Antik çağda çok ünlü olan, insanların onu görmek için çok uzaklardan geldiği Afrodit heykeli bugüne kadar bulunamamıştır. Knidos Hippodamos un ızgara plan düzenine göre yapılanmıştır. Doğu-batı doğrultusunda birbirine paralel dört geniş cadde, kuzey-güney doğrultusundaki bir cadde ile dik açılı olarak kesişmiştir. Arazi konumuna uygun bir biçimde cadde ve sokaklar bazen merdivenle, bazen de dik olarak birbirlerini kesmişlerdir. Kuzey-güney doğrultusundaki ilk caddenin batısında agorası yer alır. Sonraki devirlerde askeri limanın kuzeyindeki agoranın her iki tarafına, antik taşlardan yararlanılarak büyük bir kilise yapılmıştır. Kuzeye doğru, Dor Hexaopisi ne bağlı kentlerin her dört yılda bir festival düzenledikleri Apollon Karneisos Tapınağı na ulaşılır. Dor üslubundaki tapınağın kuzeyinde yapılan kazılarda dikdörtgen planlı bir sunak bulunmuştur. Sunağın yeraldığı terasın arkasında ise Helenistik duvar işçiliğinin örneği olan başka bir teras daha bulunmaktadır. Oturma kademelerini anımsatan basamakların da bulunduğu alanda 1972 yılında bir tapınak kalıntısı bulunmuştur. Bu dönemde Knidos, şarap ihraç eden önemli merkezlerden biriydi. MÖ 450 yılında Polynotos un yaptığı duvar resimleri çok önemlidir. Herodot a göre Spartalılar, Knidos u bir koloni kenti olarak kabul etmişlerdir. Fakat zamanla güçlenmişler, Fenikeliler sayesinde denizcilikte çok ilerlemişler, tersaneler kurmuşlardır. Knidoslular, Lidyalıların saldırılarına karşı korunmak için Reşadiye Yarımadası nı karadan ayırmaya çalışmışlardır. Daha sonradan kazdıkça kaya çıkmıştır ve bu kayaların sertliğinden dolayı kazıları yavaşlamıştır. Bu olayın üstüne Pers saldırıları başlayınca tamamlayamamışlardır. Bu saldırılar sırasında Persler kente zarar vermemiştir. Knidoslular daha sonra Büyük İskender e boyun eğmişlerdir. Fakat bu dönemle ilgili pek ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Roma İmparatorluğu ile Seleukos Krallığı arasındaki savaşta Roma nın tarafını tutmuş, Bergama Krallığı na katılmışlardır. Bizans Dönemi Kent, Bizans İmparatorluğu döneminde silik bir yerleşim haline gelse de, bu dönemde bir süre için piskoposluk merkezi olarak kullanılmıştır. Bizans’ın ilerleyen dönemlerinde ise bir yandan depremler, diğer yanda korsan saldırıları ile güçsüz kalan kent MS 7. yüzyılda tümüyle terk edilmiş yarımada nüfusu ise binlere inmiştir. Türk Egemenliği Yarımada, 13. yüzyılda Menteşe Beyliği ne bağlanmış 15. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmış ve adı Datça olmuştur. Son Osmanlı padişahlarından Sultan Reşat döneminde Datça adı Reşadiye olmuş, Cumhuriyet le beraber ise tekrar Datça’ya dönüştürülmüştür. 1928 yılında ilçe olan Datça’nın ilk merkezi Reşadiye Mahallesi olmuş, 1947’de ise bugünkü yeri olan İskele Mahallesi ne taşınmıştır. Datça Yarımadası bazı haritalarda hala "Reşadiye Yarımadası" olarak geçer. Knidos tarihini aydınlatmak amacıyla ilk kazılar, İngiliz Charles Newton tarafından 1856-1858 yılları arasında yapılmıştır. Coğrafya Datça Yarımadası ndaki çok sayıdaki irili ufaklı koylardan biri Datça, coğrafi bölge olarak Ege Bölgesi’ndedir. Dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Datça Yarımadası’nın en yüksek noktalarını Bozdağ (1174), Kalecik Dağı (881), Karadağ (786), Emecik Dağı (704), Yarık Dağı (615) oluşturur. Arazinin % 66’sı orman alanı, %18’i seyrek çalılık ve kayalık olup sadece % 16’sı tarım alanıdır. Kızlan Ovası, Burgaz Düzlüğü, Reşadiye Ovası ile kıyı düzlüklerinin en önemlilerinden olan Karaköy, Palamutbükü ve Mesudiye, ilçenin ovalarıdır. Yüzölçümü 446 km² olan yarımadanın 235 km’lik sahil şeridi, büyüklü küçüklü 52 koyla dantel gibi bezenmiştir. Marmaris ile Datça sınırını oluşturan Balıkaşıran’da (Datça’ya 64 km) kuzey ve güney kıyıları arasıdaki kara genişliği, 1 km’ye kadar inerken yarımadanın en geniş yeri 17 km’dir. Datça, tipik bir Akdeniz iklimi ne sahiptir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Üç tarafı denizle çevrili yarımadada yazın esen serin kuzey rüzgarları, kavurucu sıcakları yok eder. Nem oranı ortalama %58 olan Datça’da yılın 300 günü güneşli geçer. Oksijen bakımından Dünya nın ikinci, Türkiye nin en zengin bölgesidir. Ünlü tarihçi Strabon un bu konuda meşhur bir sözü vardır: "Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası na bırakır." Ekonomi Prunus dulcis Geleneksel yöntemlerin hakim olduğu tarımsal etkinlikler ilçe ekonomisinin temelini oluşturur. Bu sektördeki girdi temel ürünler olan badem, zeytinyağı ve güz domatesinden sağlanmakla beraber ilçede narenciye, incir ve üzüm gibi çeşitli meyve türleri ve çok az miktarda da serada turfanda sebze üretilmektedir. İlçedeki bir diğer önemli ekonomik kaynak da arıcılıktır. Üretimi yapılan iççağla badem, domates ve balın önemli bir bölümü dışarıya satılırken, üretilen zeytin ve zeytinyağının büyük bir bölümü çiftçinin kendi ihtiyacını karşılamakta, çok az bir bölümünün satılmaktadır. Tarım ürünleri arasında en eskisi ve önemlisi bademdir. Datça yöresinde yetişen badem türleri Acı badem (Acıpayam, Prunus dulcis), Nurlu badem Tatlı badem (Dulcis5, veya iki adla Prunus dulcis (Miller) D.A.Webb) 20 yıl öncesine kadar ilçenin ekonomik hayatı tamamen tarıma dayalı iken, ulaşım olanaklarının artması ile ilçenin ekonomisi değişerek gelişmiş, tarımın yanında turizm de geçim kaynakları arasında girmiştir. Zeytinyağı üretilen imalathaneler dışında ilçede sanayi tesisi bulunmamaktadır. Nüfus Datça dan bir görünüm. Sağdaki bina Datça Öğretmenevi dir. Datça nın bağlı beldesi bulunmamakta, ancak 9 köyü bulunmaktadır. Datça nın köyleri yerel ağızda Betçe genel adıyla adlandırılmaktadır. Yaz aylarında yazlıkçı ve yerli turistlerin gelmesiyle birlikte nüfusun mevsimsel olarak 50 bin civarına yükseldiği tahmin edilmektedir. Turizm Datça Yarımadası, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş olması dolayısıyla bozulmamış doğası, 235 kilometrelik sahil şeridi ve 52 koyu, zengin flora ve faunası, Knidos antik kenti ile gelecekte bölgenin en önemli turizm merkezlerinden birisi olmaya adaydır. Datça’nın birçok mavi bayraklı plajı bulunmaktadır, bunlar Aktur Tatil Sitesi Plajı, Aktur Kamping Plajı, Karaincir Plajı, Hastanealtı Plajı, Periliköşk Plajı, Billurkent Plajı olarak sıralanabilir. Çevre turizmi açısından geniş olanaklar mevcut olup, Bodrum ve Fethiye arasında yoğunlaşan Türkiye yat turizminin odaklandığı bir yer olarak önem taşır. Öte yandan yörelerimizde tatillerini geçiren yerli ve yabancı turistler için trekking, sörf, yelken gibi doğa ve su sporlarının yapılabileceği ideal ortamlara sahiptir. Sürekli esen rüzgarı ile nemin hissedilmediği tatil imkânını sağlaması ve bol oksijeni dolayısıyla sağlık turizmi için de ideal bir yerdir. Eski Datça dan bir görünüm Turizm, ilçenin ekonomik hayatında, ilçenin 1970 yılında öncelikli turizm bölgesi ilan edilmesiyle hızla önem kazanmış ve halkın önemli bir gelir kaynağı olmaya başlamıştır. Bu olguya paralel olarak, ilçede konaklama imkânını arttıran tesislerin sayısının yıldan yıla hızla arttığı gözlenmektedir. Datça Yarımadası, Bodrum ve Marmaris’ten "Mavi Yolculuk" düzenleyen tekneler için oldukça önemli bir güzergah olmaktadır. Datça Limanı’na giriş-çıkış yapan tekneler arasında, Ege Adaları ndan gelen tekne ve yatlar önemli bir yer tutar. Yunan adalarından, özellikle Rodos ve Sömbeki adalarından, ilçeye Cumartesi günleri teknelerle alışverişe gelen Yunanlar, ilçeye döviz girdisi sağlamaktadırlar. Turizm sezonu dışında sürdürülen inşaat çalışmaları, kış aylarında tarımın yanında ekonomik hayatı canlı tutmaktadır. Tarihî Eserler Hızırşah köyünde Selçuklular’dan kalma bir cami ve seramik atölyelerinin kalıntıları Reşadiye Mahallesi’nde Mehmet Ali Ağa Konağı ile Reşadiye Camii ve Emecik köyünde tapınak kalıntıları tarihten günümüze kalan bazı eserlerdir.
Resim Galerisi
Sayfa adresi: http://www.turkiyedegez.com/4069-datca-hakkinda-bilgi.html
Datça Antik Apart Otel
Telefon Numarası
0 850 600 08 88
0 850 600 08 88
Cafe Inn
Ataturk caddesi 51, Datça 48900, Türkiye
(0252)7129408
Mayistra
Kumluk Yolu Sokak | No: 14, Datça, Türkiye
9002527122822
Herhangi bir yorum yazılmamış. İlk yorum yazan siz olun... |
Datça, Muğla ili, Datça ilçesi, Datça neresi, Datça nasıl gidilir, Datça nerede, Datça hakkında, Muğla, Datça, Gezi Sitesi, Gezi, Tatil, Tatil Sitesi, Tatil Yerleri, Gezi Yerleri